gökler hürmet duymaz! seslerin dalga dalga geliyor ciğerlerime, şimdi başlıyor küçük adamların dansı. bu geceye bir elveda demenin vakti gelmiş olmalı!
yapışkan uzuvlarını çek üzerimden, sen gölgeleri giyinmişsin. çıktığın yollarda görmeyeceğim seni, senin yolların birer unutkanlıktır. hiçbir zaman istemedim seni, bırak da şatır haller binsin rüzgarların tepesine ve sen, sen beni sakin bırak.
ellerinde silahlar; kime saldırmaktasın? gençliğinin kin nöbetlerini bana mı tutturmaya niyetlisin yoksa? süngünü uzak tut, sen üzerine gölgeler giyinmişsin.
ben bir başkasıdır! ha-ha. bir başkası mı olmaya heveslisin yahut bir başkasını bana mı ikram edersin? üzerindeki ceketi hiç beğenmedim, sen sadece gölge mi giyinirsin?
duy şu güneşin batını, gümbür gümbür öldürüyor kendini. sen mi durduracaksın onu? dinle, dalgalar yükseliyor şimdi, batırdıklarımla taşırırım denizleri.
kudreti mi görmek istersin? önümde dikil de öreyim saçlarını, işte senin zincirlerin. uzat ellerini ellerime, işte senin köklerin! bu nasıl bir çaba var olmaya? senin iplerin de benim!
defol -ama geri geri çık huzurumdan- senin tanrılarının tamamı benim. hem ben olduğunu iddia eder hem üzerine gölgeler giyer; bu mudur senin zevkin?
bitiriyorum öykünü, en ucuz kalemimi kullanacağım. sanrılarını batıracak, kendimi taşıracağım. haberin gidecek ücra köylere, bense kendimle kalacağım.
işte yivli silindirden fırlama kurşun, kalemimin bıraktığı ufak tozlarsın artık. gökler hürmet duymaz! sen zerrelerde kaybolmaya yeminlisin.
fakat dur, gitmeden
gölgelerini de bir soyun artık.
4 replies on “celladın kurşun kalem”
Seni birkaç ay önce keşfettim ara ara da bakıyordum ama çok az yeni yazı geliyordu. Şimdi görünce çok şaşırdım ve yine aşırı beğendim. “Kalemine sağlık” :)))
çok teşekkür ederim! elimden geldiğince ilgilenmeye çalışıyorum. sevgiler.
Ellerine sağlık, umarım daha sık yazabilirsin 🙂
teşekkür ederim elen! umarım daha sık yazacağım.